HOCAMIZDAN TÜRK İSLAM MEDENİYETİ KONFERANSI


Fakültemiz Öğretim üyesi Doç.Dr. Muhammet ALTAYTAŞ, Üniversitemiz
Dış İlişkiler Uygulama Ve Araştırma Merkezi'nin 24 Nisan tarihinde Fakültemizin yeni binası konferans solununda organize ettiği konferansta, "Türk İslâm Medeniyeti"ni anlattı. Hocamız konuşmasında medeniyet (civilisation) kelimesinin, Batı’da ilk defa Fransızca 'da Marquis de Mirabeau tarafından 1757 yılında kullanıldığını daha sonra buradan İngilizce’ye geçtiğini ifade etti ve ancak 19. yüzyılın ortalarında sözlüklerde yer almaya başladığını ifade etti. Akabinde bu kelimenin Türkçe’ye “medeniyet” veya “uygarlık” olarak tercüme edildiğini söyledi. Batılı tasavvura göre medeniyetin ,Batı’nın Rönesans, Reform, Aydınlanma, Sanayi devriminden geçerek modern dönemde bilim, teknoloji ve değerler alanında ulaştığı insanlığın en ileri safhası olduğuna işaret etti. Bu anlayışta medenileşmek ile Batılılaşmak özdeşleştirilir.  Bu tasavvuruyla Batılı, adeta kutsallaştırdığı medeniyeti dünyanın henüz bu "seviyeye ulaşmamış" olan toplumlarına “tebliğ” etme misyonunu ve bununla beraber sömürge ideolojisini temellendirir. Batılı nezdinden İslâm, Çin, Hint… gibi Batı-dışı medeniyetler, insanlığın bu en ileri aşamasına ulaşırken uğradığı, Batı medeniyetinin kendi içinde erittiği, ama bir bütün olarak artık geride kalmış ve kalması gereken safhalarıdır.  

Medeniyete dair genel değerlendirmeleriyle aynı zamanda medeniyet söyleminin bazı tuzaklarına da dikkat çektikten sonra ALTAYTAŞ, Müslüman olarak yaklaşık onuncu asırdan itibaren İslâm ilim ve kültür mirasını temellük eden Türklerin, bu mirası işleyerek yükselttiklerini, en güzel örnekleriyle günümüze taşıdıklarını anlattı. Türk kültür ve medeniyetinin ana unsurları olan dil, edebiyat, musiki, mimari, sanat, fen, örf ve adetlerin İslâm inancı ve bu inancın kaynakları olan Kur’an-ı Kerim ve Sünnetle olan yakın alakasını örneklerle anlatarak konuşmasını tamamladı.

Ek Resimler
Bu içerik 26.04.2018 tarihinde yayınlandı ve toplam 868 kez okundu.