RAMAZAN-I ŞERİF’İN MUSİKİSİ


Fakültemizin tertip ettiği düzenli ilmi toplantılar silsilesi olan SELİMİYE KONUŞMALARI’nın 4. sezon 30. programı Fakültemizin Balkan Yerleşkesindeki yeni binasında gerçekleştirildi. Programdan evvel gerek fakültemiz personeli ve öğrencilerinden gerekse Edirneli hemşehrilerimizden programa katılanlarlarla birlikte iftar edildi. Akabinde "Ramazan-ı Şerifin Mûsikisi" başlığı altında moderatörlüğünü fakültemiz öğretim üyelerinden Doç. Dr. Muhammet Altaytaş’ın yaptığı programda yine fakültemiz mûsiki hocası Doç. Dr. Abbas Yahya bir sohbet yaptı ve musiki icra etti.
Muhammet Altaytaş konuşmasında Kur’an ayı olan Ramazan-ı Şerifin musikisinin Kur’an-ı Kerim olduğunu ifade ederek şöyle dedi: “Millet olarak dilimizin, yazımızın, musikimizin, edebiyatımızın, sanatımızın kaynağı da gayesi de Kur’an-ı Kerim’dir. Tarih boyunca milletimiz Kur’an-ı Kerim’in harfleriyle yazmış, Kur’an-ı Kerim’i daha iyi yazabilmek için bu yazıyı sanata dönüştürmüş, kelimeleriyle konuşmuş yine Kur’an-ı Kerim’i daha iyi okuyabilmek, için musiki icra etmiştir. Milletimizin bu anlayışı Yunus’umuzun şu ifadelerinde karşılığını bulur: ‘Kim ki Kur’an bilmedi/Sanki dünyaya gelmedi’”
Akabinde Abbas Yahya, Musiki kelimesinin etimolojisinden, Türk müziğinin tarihi başarılarından ve özelliklerinden bahsederek sanatın ve musikinin özde dini olduğunu ve din kaynaklı olduğunu, tarihteki hemen bütün büyük müzisyenlerin aynı zamanda din adamları olduğunu örneklerle açıkladı. Bugün İslâm’ın şiarı haline gelen Salât-ı Ümmiyenin ve tekbirin bütün dünyada Buhûrîzâde Itri Efendi’nin bestesiyle okunduğuna işaret etti. Konuşmasının devamında hocamız Ramazan-ı Şerifteki mukabele geleneğini, Ramazan musikisini, ezanlarda teravih namazlarında tercih edilen makamları, bu makamların özelliklerini ve bu makamların insan ruhu üzerindeki etkilerini anlattı. Program sonunda oğlu Aydın Yahya’nın üflediği ney eşliğinde Türkçe ve Balkan dillerinde ilahiler icra etti.
Ek Resimler
Bu içerik 08.05.2019 tarihinde yayınlandı ve toplam 711 kez okundu.